MorSertifika

Mor Sertifika Korona Günlüğü
2020-04-17 08:11:13 (UTC)

Bahara Dair...

Sevgili Bahar...Bana gururlu şeyler söyle,
Mutlu hikâyeler,
Huzurlu güzellikler,
Umudu anlat,
İnancı anlat. Her yeni güne uyanmanın şükrünü anlat...Ve bir de bir masal anlat...içinde aşk olsun, sevgi olsun, muhabbet olsun, iyilik olsun...dünya kötülükten çok çekti...Ve masallarda sonda iyilik kazanır ya...bu minik virüsle birlikte sanırım o kerteye geldik...herkes canının derdine düşmüş...kötülük yapmaya fırsatları yok...ne terör var ne para babalarının hükmü...ne kraldan çok kralcılar tepemizde ahkam kesiyor ne patron iş bekliyor...dünya durdu...durdu ki insanoğlu bi silkinip kendine gelsin. Ve herkesin eşit olduğu, herkesin aynı duyguları taşıdığı, endişelerinin ortak olduğu görüldü...Ölüm, herkesi eşitler...tek dileğim, minik virüsün kötüleri alıp götürmesi yönünde...sonra dünya bir cennet bahçesi olacak...kuşlar, çiçekler, böcekler, müzik, dans, eğlence...aaa...bu ifade neyi hatırlattı, şimdi...Recanati 'de iken cumartesi akşamları tatlı hayat sokağı ( Dolce Vita) nda masalar dışarı atılır, önceden rezervasyona göre herkes masasına kurulur, yenilir, içilirdi...sokağın başında da konser olurdu...müzik, dans, yeme, içme...ve bir de hediyelik eşya reyonları...şapkadan tutun ayakkabıya, yazlık elbiselerden tutun kolyeye...dekoratif küçük objeler...vs vs. O zamanlar o kadar özenmiştim ki, bu İtalyanlara...hele bir de Ferragosto zamanı bütün hafta her yerde yukarıda anlattığım güzel tablo vardı...Senegalia diye bir kasabaya gitmiştik...O ne güzellik...o ne eğlence...o ne yeme içme idi...Ve hemen sonrasında bizde Kurban Bayramı...Ve o akşam da okulun bahçesinde Uluslararası Yemek vardı...o gün Türkiye 'de bayram var, dedik...Türk yemeklerinden bahsettik...Ve oradan biri atıldı...Ahh...ne güzel...şimdi, Türk halkı da sokaklarda...yeme içme müzik ve dans...içimden nerde o günler dedim...Türk halkı hiç sizin gibi sokaklarda müzik eşliğinde dans etmedi...ailece bu tarz eğlencelere katılamadı...kös kös evde oturmaca...temizlik...yemek...çocuğa bak...misafir ağırla...iade-i ziyaret yap...koca denen mefhum dışarılarda sürtebilir...kadın pencere kenarında yol beklesin...hesap sorarsa dayak yesin...hatta öldürülsün...bilmez ki elin Avrupalısı...bu topraklarda ayda kaç kadının aşk adı altında öldürüldüğünü...bilmez ki bu topraklarda çocuk gelinlerin olduğunu...yasa adı altında bunların normallestirilmeye çalışıldığını...erkek egemen ve sapkın bir zihniyetin hüküm sürdüğünü...başlık parasını...berdeli...aile içi enses ilişkileri...Ve yine sonuçta töre kararı ile kadını toprağa gömdüklerini...
Atatürk ne büyük bir insanmış...Atatürk İlke ve Devrimleri ne kadar insani imis...Gençliğe Hitabe ne kadar yol gösterici imiş...yoldan bilerek saptırılmaya çalışıldığımız süreçlere geldik...çok mutsuzuz...umarım minik virüs, büyük virüsü de alıp hep birlikte giderler...biz de Atatürk İlke ve İnkılapları ile başbaşa kalırız...Köy Enstitülerinin de bugün kuruluşunun 80.yılı...yine aynı eğitim modeli ile çağdaşlaşma yolunda ilerler, müreffeh, bahtiyar bir ülke oluruz...




Ad: